Denizli’de Pamukkale’ye bağlı Korucuk’ta tarla sulayacak su bulamayan üretici fabrika atıklarına para ödeyip bahçe suladı. Ürünü yok olan üreticinin toprağı zehirlendi, simsiyah renge boyandı. İsyan eden Ramazan Özer, “Zift akıyor zift. DSİ bu su için benden üste para alıyor. Bununla sulanan ürünü insan nasıl yesin?” diye konuştu. Çal ve Bekilli ilçelerinde de aynı durum söz konusu iken, suyu arıtmak yerine derelere ve nehirlere akıtan bazı büyük fabrikalarından çıkan zehirli kimyasallarla sulanan sebze ve meyveleri yiyoruz. Çevrecilerin uzun zamandır bütün haykırışlarına rağmen arıtma zorunluluğu olan bazı fabrikaların kimyasal atıkları, doğaya, canlılara büyük zarar vermesine rağmen yetkililer seyretmekle yetinirken sağlığımızla oynanıyor.
Denizli’de üreticiye beklediği temiz suyu temin edemeyen DSİ, Pamukkale ovasında verimli tarım arazilerinin çoraklaşmasına neden oldu. Korucuk’ta tarla ve bahçelerini yıllardır bölgedeki arıklardan sulayan vatandaşlar fabrika atıklarını arıtılmadan bırakılması nedeniyle toprağını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Yaklaşık 2 bin nüfuslu mahallede onlarca üretici pis su yüzünden bahçeciliği bıraktı. Üretici Ramazan Özer, “İnsanlar artık bahçe yapmıyor. Bu su ile sulanan bahçede yetişen ürünü insan nasıl yesin?” diye isyan etti.
FABRİKA ATIKLARI TOPRAĞI ZEHİRLEDİ
Yılda üç kez sulama hakkı verildiğini kirli su için DSİ tarafından yönetilen Gökpınar Sulama Birliği’ne dekar başına 60 lira para ödediğini söyleyen Özer; “Burada genellikle pamuk, yemlik mısır, yonca ve kışın da fiğ yetiştiriliyor. Ayrıca bölgede herkesin bahçesi var. Fakat artık kimse bahçecilik yapmıyor. Kanaldan zift akıyor zift. Katran akıyor. Bu su ürünleri zehirliyor. O yüzden herkes bıraktı. Bu suya 60 lira para ödüyoruz” ifadelerini kullandı.
TOPRAK SİMSİYAH OLDU
Salma su ile yaptığı sulama sonrasında toprağın renginin değiştiğini fark ettiğini söyleyen Özer, “Bu suyu kullanmaya başlayınca toprağın rengi değişti. Toprak zehirlendi. Yetkilileri aradım kimse yardım etmedi. Bu işi takip etsinler. Bu su arıtılsın. Nereden geldiğini bilmiyorum. Eskiden bu suyun içinde balıklar yüzerdi. Bu su arıtılsın. Buradan kaldırdığımız ürünleri yiyeceğiz biz. Denizlinin merkezinde fabrika atıkları tarım sularına karışıyor ama kimse bir şey yapmıyor” diye konuştu.