Pamukkale Üniversitesi yönetimi ve çalışanları sosyal medya da yapılan paylaşımlara isyan etti. Katarak ameliyatı olan bir kişinin hastane kurallarına uymaması nedeniyle ameliyatının gerçekleşmediğini ancak bunun sosyal medya da bambaşka bir ortama çekildiğine isyan eden Pamukkale Üniversitesi yönetimi ve çalışanları, Covid-19 hastalığı sürecinde canla başla çalıştıklarını, çocuklarını, ailelerini göremediklerini ancak yine de yaranamadıklarını belirterek, “Canımızı dişimize takıyoruz. Bu tür olayların çarpıtılarak sosyal medya da paylaşılması bizi derinden üzmüştür” ifadelerine yer verdi. Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’nden yapılan açıklama şu şekilde, “Katarakt ameliyatı için hastanemize gelen hastanın dünyada ve ülkemizde de geçerli olan ameliyathane giriş kurallarına uymaması üzerine ameliyatı gerçekleştirilememiş ve acil bir durumun da söz konusu olmadığı belirtilmiştir. Genel anestezi altında katarakt ameliyatı planlanan hastanın; ameliyathane kıyafetlerinin giriş kurallarına uygun olmaması, bu konuda ısrarcı olması ayrıca hasta yakınının annesinin Türkçe bilmediğini söyleyerek ameliyathaneye gelmek ve girmek istediği görülmüştür. Personelimiz ameliyathanede Kürtçe bilen personelimizin olduğunu ifade etmiş. Ama buna rağmen hastanın yakını ameliyathaneye girmek istemiş ve tüm personele ağıza alınmayacak sözler sarf etmiştir. Tutanak tutulup beyaz kod başlatılmış. Hasta ameliyathane içine alınmış ama ameliyata giriş kurallarına uygun girişi kabul etmediği için acil olmayan ameliyat ertelenmek durumunda kalınmıştır.
Covit-19 hastalığı başladığı günden beri ailelerini bile görememe, çocuklarına sarılmama pahasına canını dişine takarak çalışan sağlık çalışanlarımız bu tür olayların çarpıtılarak sosyal medyada paylaşılmasını da üzüntüyle karşılamışlardır. Ayrıca hem covidli hastaların tanı tedavi ve ameliyatlarının yapıldığını aynı zamanda da normal hastaların tanı tedavi ve ameliyatlarının da başarılı bir şekilde gerçekleştirildiği bu dönemde takdirden çok yalan haberlerle motivasyonumuzun düşürülmesinin kimseye bir yararı bulunmamaktadır.
Tüm çalışanlarımız özverili çalışmanın bedelinin bu olmaması gerektiğini savunurken herşeye rağmen hastalarımızı yarı yolda bırakmayarak tüm tanı ve tedavi süreçlerini eksiksiz yerine getireceklerini belirttiler.
Son olarak hiçbir hastanın dil, din, ırk ve cinsiyet gözetmeksizin tedavisinin yapıldığını, iyileşen her hastanın kendilerine mutluluk verdiğini de belirterek ülkemizin zor döneminde birbirine kenetlenmesi gerektiğini söylediler.
Olayla ilgili ön değerlendirmede Irk, dil açısından gelişen bir olay olmadığı tespit edilmiş olup, inceleme devam etmektedir.