Gündem

ÖZTÜRK, “KOAH HASTALARINDA 10 YIL İÇİNDE AKCİĞER KANSERİ GELİŞME İHTİMALİ YÜKSEK”

Denizli İl Sağlık Müdürü Ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Berna Öztürk, Tüm Dünyada 3’Üncü Ölüm Nedeni Haline Gelen Koah’ın Önlenmesinde Ve Hastalık Yükünün Azaltılmasında Risk Faktörleriyle Mücadelenin Önemli Olduğunu Belirtti.

18 Kasım 2025
3 saat önce

KOAH ve akciğer kanserinin sigara içimi başta olmak üzere ortak risk faktörleriyle sık sık bir arada görüldüğünü vurgulayan İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, dünyada on yetişkinden birini etkileyen KOAH hastalığının önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söyledi ve şöyle konuştu; "KOAH, nefes yollarında mikroplarla oluşmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan, nefes darlığı, öksürük, balgam gibi kalıcı solunumsal yakınmalarla ortaya çıkan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir kronik akciğer hastalığıdır. KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü sigara dumanıdır. Sigara içenler, içmeyenlere göre, daha fazla solunumsal şikayetlere, daha fazla solunum fonksiyon kaybına ve daha yüksek KOAH ölüm oranlarına sahiptirler. Diğer tip tütün kullanımı (pipo, puro, nargile vb.) ve çevresel tütün dumanı, hava kirliliğine maruziyet, iç ve dış ortamda odun ve kömür gibi fosil yakıtlar ile bitki sapları ve tezek gibi yakıtların dumanının solunması, tozlu-dumanlı işyerlerinde çalışmak da KOAH gelişimine katkıda bulunmaktadır. Son yıllarda önemi giderek vurgulanmaya başlayan ‘fiziksel aktivitede azalma, hareketsizlik’ de artık bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Hastalığın belirtileri yavaş olarak artar ve zamanla şiddetini arttırarak devam eder. İlerleyen zamanlarda kişi ilk başlarda yokuş çıkarken nefes almakta zorlanır. Eforda nefes darlığı çeken kişi, yol yürümek istemez ve zamanla evden çıkmamayı tercih eder hale gelir. Geceleri nefes probleminden dolayı uykusundan uyanır. Zaman içinde durum kötüleşerek, kişi günlük rutin işlerini bile yapamaz hale gelir. Bu kişiler yağışlı, sisli ve soğuk havalardan çok rahatsız olurlar. Kışın havada oluşan kirlilik bu kişiler için büyük bir risktir. KOAH, hastanın önemli ölçüde yaşam kalitesini bozan, aynı zamanda maliyeti de yüksek olan bir hastalıktır" dedi.

KOAH hastalarında akciğer kanseri gelişme ihtimali yüksek
Yapılan çalışmaların KOAH’ın akciğer kanseriyle yakın ilişkisini ortaya koyduğunu ifade eden İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, sigara içenlerde KOAH ve akciğer kanseri oranlarının çok yüksek olduğunu belirtti. Her iki hastalıkta erken tanı ve düzenli doktor kontrolünün önemine dikkat çeken Öztürk: "Sigara, solunum yollarında iltihaplanmayı tetikleyerek KOAH'a neden olurken, aynı zamanda akciğer hücrelerinde mutasyona yol açarak kanser gelişimini başlatabilir. Normal akciğer fonksiyonuna sahip kişilerle karşılaştırıldığında, KOAH hastalarında 10 yıl içinde akciğer kanseri gelişme ihtimali yüksek olduğu görülmüştür. KOAH hastaları, akciğer kanseri açısından risk altındadır. Her sigara içen KOAH olacak kanser olacak diye de bir kural yok ancak sigara riski çok artırır. Akciğer kanseri olan erkeklerde KOAH sıklığının kadınlara göre daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Dünya genelinde akciğer kanseri; erkeklerde en sık, kadınlarda ise ikinci en yaygın kanser türü olup, kansere bağlı ölümler arasında ilk sırada yer almaktadır. Akciğer kanserinin en sık gözlenen belirtileri; geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük, öksürükle birlikte kan veya kanlı balgam çıkarmak, nefes alırken, öksürürken veya gülerken artan göğüs ağrısı, iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı, ses kısıklığı, nefes darlığı, tekrarlayan veya geçmeyen bronşit ve/veya zatürre ataklarıdır. Akciğer kanserinin yayılmadan önce, erken dönemde teşhis edilmesi tedavi başarısını önemli ölçüde artırsa da, çoğu zaman belirti vermediği için teşhis genellikle ileri evrelerde konur. Ortaya çıkan şikâyetler ise çoğu kez enfeksiyonlar veya sigaranın etkilerine bağlanarak göz ardı edilir. Bu nedenle, hem KOAH hem de akciğer kanserinin yüksek hastalık ve ölüm oranlarıyla seyretmesi, en etkili yaklaşımın bu iki hastalığa zemin hazırlayan ortak risk faktörlerinden korunma olduğunu açıkça göstermektedir. Her iki hastalıkta da erken tanı, düzenli doktor kontrolü ve multidisipliner tedavi uygulamaları sağ kalım oranlarını artırmaktadır. KOAH’lı kişilerde düşük doz bilgisayarlı tomografi (BT) gibi tarama yöntemleri, akciğer kanserinin erken dönemde yakalanmasına yardımcı olabilmektedir. Dumansız hava sahası uygulamaları ve ev içi maruziyetin azaltılmasına yönelik önlemler, aktif tütün kullanımını azaltmanın yanı sıra toplumun kanser yükünü de azaltmaktadır. Bu nedenle sigara içenler, bir an önce bırakmalıdır. Sigaranın bırakılmasından 10 yıl sonra akciğer kanseri riski, içmeye devam eden kişilere kıyasla yaklaşık %50 oranında azalır. Ailesinde akciğer kanseri olanlar ise sigaraya hiç başlamamalıdır. Tütün ürünü kullanan vatandaşlarımız, bu bağımlılıktan kurtulmak için Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı, sigara bırakma polikliniklerimiz ya da mobil sigara bırakma polikliniğimize başvurabilirler" diye konuştu.

En İlgi Çeken Haberler