Saygıdeğer meslektaşlarım, geleceğimizin teminatı sevgili öğrencilerimiz,

Bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, milletimizin yedi düvele karşı göğsünü siper ederek 29 Ekim 1923’te kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin 98’inci kuruluş yıldönümü.

Tarihimizin bu şanlı gününü, sizlerle birlikte kutlamanın övüncünü yaşıyorum. Millet olarak yeniden dirilişimizin timsali olan Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun.

Cumhuriyetimiz, “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.” ülküsü doğrultusunda ilan edilmiştir. Bilinmelidir ki bu ülkü, Türk milletinin tabiatını, yaşam biçimini, yüksek ahlak ve iman değerlerini yansıtan yüce bir ülküdür. Cumhuriyet, birlik ve beraberliğinden ve hür yaşama azminden asla taviz vermeyen Türk milletinin çağdaş yönetim şeklidir. Milletimiz, Cumhuriyet yönetim şekli ile var olma kararlılığını ortaya koymuş, ruhunun vatan ve bayrak iştiyakıyla dolup taştığını tüm dünyaya haykırmıştır.

Hiç şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti, köklü bir medeniyetin mirasçısı olan büyük bir devlettir. Bu devlet millî mücadelede şehitlerimizin kanlarıyla kurulmuş, inkılap ve irfanla hızla gelişmiş ve bugünün büyük devletleri arasına girmiştir. Devlet olarak daha nice hedeflere ulaşma azim ve kararlığıyla yolumuza devam etmekteyiz. Devletimiz, bu yolda iç ve dış mihrakların menfur saldırılarına da maruz kalabilmektedir.

15 Temmuz hain darbe girişimiyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı yok edilmek istenmiştir. Darbe girişimi, 19 Mayıs 1919’da yedi düvele karşı duran Türk milletinin millî mücadele ruhuyla bertaraf edilmiştir. Bilinmelidir ki milletimiz, istiklâl ve istikbali söz konusu olduğunda devletine ve iradesine sahip çıkma kararlığına sahip yüce bir millettir. Aziz milletimiz, 15 Temmuz darbe girişimini derhâl püskürterek devlet ve iradesine sahip çıkma kararlılığını dosta ve düşmana göstermiştir.

Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu günden itibaren demokrasisi, ekonomisi ve millet olma bilinci ile dostları için güven ve gurur kaynağı olmuştur. Düşmanlarımızı telaş ve korkuya sevk eden bu kaynak, kısa süre zarfında Cumhuriyet’imizi yaşadığımız kritik coğrafyanın sönmez meşalesi hâline getirmiştir.

Milletçe, sahip olduğumuz güç, akıl, birikim ve tecrübeyle devletimizin bekası ve milletimizin refahı için çalışma azmimizden ödün vermeden yolumuzdaki engelleri aşarak yürümeliyiz. İnsani değerlerin savunulmasına öncülük etmeye,  mazlumların yanında olmaya gayret etmeliyiz.

Bu inançla, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmaya devam edecek, Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuzluk sembolü ay yıldızlı bayrağımızın vatan topraklarımızda dalgalanmasını sağlayacağız.

Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, tüm şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle yâd ediyor, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 98’inci yıldönümünü en içten duygularımla kutluyorum.